| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | even now adv. | şu anda bile | ||
|
Even now, European banks are still making huge profits from the trafficking of drugs, arms and people. Şu anda bile Avrupa bankaları uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığından büyük karlar elde etmeye devam ediyor. More Sentences |
||||
| General | even now adv. | öyle olduğu halde | ||
| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Speaking | now we're even expr. | şimdi ödeştik | ||
|
Now we're even. Şimdi ödeştik. More Sentences |
||||
| Proverb | ||||
| Proverb | even a blind hog finds an acorn every now and then | bozuk/durmuş saat bile günde iki defa/kere doğruyu gösterir | ||
